Ferhat Erol Gösterişte Kestel Çilede

Ferhat Erol, Kestel halkını zehirliyor.

Evet, yanlış duymadınız, zehirliyor!

Kestel’deki hava kirliliği artık öyle bir noktaya geldi ki, insanlar evlerinde oturup rahat bir nefes bile alamıyor.

Plastik kokusu, Kestel’in dört bir yanını sarmış durumda, insanlar yaşam mücadelesi veriyor.

Bir vatandaşın dediği gibi, “Evde eşim ve çocuğumla nefes almaya çalışıyoruz.”

Ama Ferhat Erol ve ekibi sanki Divan-ı Hümayun toplantısı yapıyor!

Zırt pırt divan toplantısı, divan toplantısı

Arkadaş, daha Kestel’in sorununu çözemiyorsun, sen ne divanından bahsediyorsun?

Şimdi yazacak birileri, “Göreve yeni geldi,” diye.

Arkadaş, parti aynı parti, yıllardır aynı partinin başkanları yönetiyor burayı.

Kestel’de sanayi dün mü kuruldu?

Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır?

Belediye Başkanı Ferhat Erol nerede?

Gece boyunca devam eden bu ağır kokular karşısında nasıl sessiz kalabiliyor?

Ağustos ayında, Ferhat Erol birkaç fabrikayı gece yarısı güya denetleyerek Kestel’in havasının değişeceğini söylemişti.

Sosyal medyada şov yaptı, ama arkası gelmedi.

Hangi rant babaları devreye girdi ki, Erol bu konunun peşini bıraktı?

Eda Hanım’ın da dediği gibi, “Sabaha kadar devam eden kokular var, yok mu bunları denetleyen?”

Temiz hava, Kestel halkının en doğal hakkıdır.

Ama görünen o ki, bu hak, Ferhat Erol’un ihmalkarlığı yüzünden sanayi bacalarının insafına bırakılmış durumda.

Gece olunca bacalar açılıyor, insanlar zehir soluyor.

Sadık Bey ne demişti? “Gece saatlerinde fabrikaların dumanından evlerimizin camını bile açamıyoruz.”

Peki, Ferhat Erol, bu kadar ciddi bir sorun karşısında neden sessiz?

Sanayinin kârı mı daha önemli, yoksa halk sağlığı mı?

Bu sorumluluktan kaçmak, halkı umursamamak anlamına gelir.

Ferhat Erol’un bu duyarsızlığı kabul edilemez.

Ayfer Hanım’ın dediği gibi, “Karanlık çökünce bütün bacalar açılıyor ve nefes almak imkânsız hale geliyor.”

Erol, halkının yanında mı yoksa sanayinin mi?

Artık bu sorunun cevabını verme zamanı geldi.

Ferhat Erol, halkını zehirlemeyi bırakın!

Kestel’in havası temizlenmeli.

Ve bu konuda acilen adımlar atılmalı.

Bu sorunlar göz ardı edilemez.

Sessiz kalmak, sorumluluktan kaçmak anlamına gelir.

Kestel halkı, daha fazla zehir solumayı hak etmiyor.

Bu sessizlik pahalıya mal olacak gibi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu