Deprem hamaset kaldırmaz!

Düzce’de geçtiğimiz günlerde bir kez daha deprem kendini hatırlattı.

Çok şükür bu kez ağır bir faturayla karşı karşıya kalmadık ancak, Büyük Marmara Depremi’nin üzerinden geçen 20 yılı aşkın sürede kentlerimizi depremle karşı güvenli hale getiremediğimiz de ortada.

Bugün Bursa’daki belediyelerin de eksikleri tamamlama noktasında çok da yeterli olduğunu söyleyemem.

Her deprem olduğundan konuyla gündeme geliyor ancak birkaç gün sonra gündem olmaktan çıkıyor ve açılan dosyalar yeniden yerine konuluyor.

Oysa kesin kurallarla ve kanunlarla çerçevesi çizilip asla esnemeye mahal vermeden uygulanması gereken bir alan burası.

Mühendislik çalışmalarından, bölge seçimine, imar uygulamasına kadar bütünsel olarak bakılarak ele alınmalı.

Daha önemlisi mevcut bina stoku ile ilgili bilimsel olarak alınması gereken kararlar her ne olursa olsun alınmalı.

Allah korusun olası bir deprem önümüze çıkacak faturanın çok daha ağırını ortaya çıkarabilir.

Üstelik alınması gereken önlemler sadece depreme değil her türlü afete karşı çok yönlü alınmalı.

 

Deprem ve afet önlemleri Marmara ve dolayısıyla Bursa için ölümcül önem taşıyor. 

Bu günlerde Bursa’nın yüz binlik planları yapılıyor mesela.

Geniş bir çerçevede çok net olarak afetler için sıfır risk bırakılarak yapılmalı bu planlar.

Olacakla öleceğe çare yok derler ancak burada önlem alınırsa olacak canımızı yakmayacak ya da çok az yakacak.

Sadece belli günler ve dönemlerde hamasi hareketler ve söylemlerle değil, etkili önlemlerle hareket etmek şart.

Yoksa deprem olur sel olur afet olur çıkar konuşur konuşur iki ağıt yakar yine unuturuz. 

Öncelikle Marmara bölgesi ve Bursa özelinde imar uygulamalarında eski bina stokunun bir an önce kaldırılması için kanuni bir düzenleme yapılabilir.

Mesela müteahhitlik firmaları kentsel dönüşüm yaptıkları kadar boş alana imar izni alma gibi bir sınırlama gelebilir.

Örneğin belediyeler İstanbul KİPTAŞ benzeri inşaat şirketleri kurarak hızlıca devletin de desteğiyle çöküntü bölgelerinde kollarını sıvayıp bu stoku eritmenin yollarını arayabilir.

Yıldırım Belediyesi’nin kısmen uyguladığı ki gücü yettiğince yapıyor bunu kentin tamamına geliştirmek ve yaymak için bir koordinasyon sağlanabilir.

Bir de en önemlisi artık kamu yöneticilerinin yaptıkları ve yapmadıkları işlemlerle ilgili sorumluluklarının kanunla düzenlenmesi gerekiyor.

Siyaset yaparken bile bile yapılan hataların hesabı sorulmadığı için ne kaçak yapıdan ne kuralsız kentleşmeden kurtulamıyoruz.

Son olarak eklemekte fayda var.

Düzce depremi imar barışı imar affı gibi uygulamaların ne kadar feci sonuçlarının olabileceği uyarısını da bir kez daha gösterdi.

Kaçak, kuralsız yapılara getirilecek af ya da yasallaştırma uygulaması, korkunç sonuçlara sebep verebilir.

Vatandaş günlük hesaplarıyla bunu isteyebilir ama devlet, bu riski alamaz, almamalı.

Devlet geleceğini de geçmişini de bilir ve milleti için doğru olan neyse onu yapar.

Eğer yapılan işlem bazılarının canını yakıyor bile olsa, milletin ekserisinin faydasına olan adımı atar.

Bu Yazı İçin Ne Düşünüyorsun?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Muhalefetin yüzüne gerçeği vurmak Deprem hamaset kaldırmaz! için yorumda bulun

    Deprem hamaset kaldırmaz! için henüz bir yorumda bulunulmamış! Hemen üst alanda bulunan formu kullanarak Deprem hamaset kaldırmaz! için ilk yorumu yapabilirsin.