Seçimin ardından CHP’nin bir kez daha sandığa gömülmesiyle birlikte genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik tepkiler artarak devam ediyor.
Üstelik bu kez daha fazla bilinen ismin ve de görevde olan ismin itirazları ve değişim istekleri var.
Aslında kaset kumpasının ardından göreve gelen ve o dönem ciddi bir rüzgar alan Kemal Kılıçdaroğlu, çok da parlak bir süreç geçirmedi.

Yerel ve genel birçok seçimde kaybetti.
İttifaklar yaptı olmadı.
CHP’nin oyunda herhangi bir oynama gerçekleştiremedi.
Dolayısıyla CHP’nin önünde ciddi bir sorun var: Kendi içindeki bu çatışmaları çözerek, Türkiye’nin ana muhalefet partisi olarak üzerine düşeni yapabilecek mi?
Yoksa aynı yerinde sayma, aynı oyunları oynama hali mi devam edecek?
CHP ana muhalefet partisi.
Üstelik Türkiye’nin en eski partisi.
Her ne kadar kurulduğu günden bu güne önemli bir değişim süreci yaşasa da bir türlü halkı ikna etme noktasında başarıya ulaşamıyor.
O başarı sağlanamayınca da her seçim hüsranı yaşıyorlar.
Bugün Ekrem İmamoğlu değişim bayrağını taşıyor.

Ancak, İmamoğlu’nun değişim adına neler yapabileceği henüz belirsiz.
Ve…
Adaylık sinyalleri verirken bir yandan da parti içindeki çatışmalardan dolayı bir tür diken üstünde durma hali var.
Önemli tepkilerden birisi de Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’dan geliyor.
Sık sık çıkışları ile gündeme gelen Özcan, bu kez değişim ve adalet için 3 gündür Bolu’dan Ankara Genel Merkeze yürüyor.
Açık açık Kemal Kılıçdaroğlu’na cephe alan isimlerin başında geliyor Tanju Özcan.

Özcan’ın yürüyüşe başlamasının ardından ilgili açıklamaların en dikkat çekeni parti sözcüsü Faik Öztrak’tan geldi.
Ateş olsa cürmü kadar yer yakar diye söze başlayan Öztrak, Bolu’nun birçok sorunu olduğunu belediye başkanının gidip onlarla ilgilenmesi gerektiğini söyledi.
CHP sözcüsü kendi partisinin belediyelerinin de bir anlamda ne kadar başarısız ve yönettikleri beldeleri hizmetsiz bıraktığını itiraf etti.
Aslında CHP’deki kaos ve yenilenememe sorunu tüm taşrayı da saracak şekilde bir türlü aşılamıyor.
CHP’nin mottosu olan “önce ülke” sözünü ne zaman gerçekten hayata geçirecekler merak konusu.
Kendi iç çekişmeleri, liderlik hevesleri ve yıpratıcı politikaları bir kenara bırakıp, ülkenin gerçek problemleriyle, vatandaşın derdine derman olacak projelerle uğraşmaları gerekiyor.
CHP’nin içinde bulunduğu bu döngü, sadece kendilerine zarar vermiyor, aynı zamanda muhalefette ses getirecek bir gücün yokluğunu da beraberinde getiriyor.
Bursa’daki bayramlaşmada da basından okuduğum kadarıyla gelen herkesin değişim mesajı verdiği söyleniyor.

Ancak yakın gelecekteki yerel seçimlerde koltuk ihtimali direk bayrak açmalarını engelliyor.
Sine sine siyaset yapıyorlar bir bakıma.
Bursa’da yine gazeteci dostların kulislerinden okuduğumuz kadarıyla kongreler sürecinde de bildik yıllardır değişmeyen ve farklı bir söylem siyaset üretemeyen isimler yine aday olarak boy gösteriyor.
Bir yanda İsmet Karaca diğer yanda Mustafa Bozbey partinin Bursa özelini dizayn etmek istiyor.

Dolayısıyla her ilçede birkaç aday ortaya çıkıyor.
Kongre yarışı CHP’ye bir dinamizm ve doğru siyaset üretme imkanı sağlar mı?
Çok da umuda kapılmayın derim.
İsimler aynı etki edenler aynı.
Yani aynı malzemeler arasında değişim yapmakla da değişen bir şey olmaz.
Donanımlı ve yeterli isimlerin siyasete girmesi önemli.
Ancak;
CHP’de o dananımda isimlerin partiye kazandırılması gibi bir gayret yok.
Gelen de yok zaten.
Al gülüm ver gülüm belli bir zümre siyasetçilik oynamaya devam ediyor.
Oysa CHP ana muhalefet.
Daha fazlasını yapmak zorunda
Daha iyisini yapmak zorunda.
Yapma ihtimali ise her geçen gün azalıyor.
Çok yazık öyle değil mi?
Her seçim sonrası aynı mağlubiyet, aynı yüzleşme, aynı kaçış, aynı bahaneler…
Nereye kadar
CHP’de değişen bir şey yok gibi! için henüz bir yorumda bulunulmamış! Hemen üst alanda bulunan formu kullanarak CHP’de değişen bir şey yok gibi! için ilk yorumu yapabilirsin.