Kuruyan Nilüfer Barajı’nda su krizine karşı çağrıda bulundular

Dünya Su Günü’nde, kuruyan Nilüfer Barajı’nda yapılan basın açıklamasında, sağlıklı ve

ulaşılabilir suyun önemine dikkat çekildi.

Son yıllarda giderek etkisini gösteren iklim değişikliği, kuraklık ve vahşi su kullanımı, doğa
ve canlı yaşamı için en temel gereksinimlerinden biri olan suyun ve su kaynaklarının yok
olmasının en önemli etkenlerinden biri haline geldi. Bursa’daki meslek odaları, sivil toplum
örgütleri ile sendika temsilcileri Dünya Su Günü’nde, su kaynaklarına yönelik yapılan yanlış
uygulamalara dikkat çekerek, su kaynaklarının korunmasını bir kez daha gündeme getirmek
için ortak bir basın açıklaması yaptı. Bursa’nın önemli ancak kurumaya yüz tutmuş su
kaynaklarından biri olan Nilüfer Barajı’nda yapılan basın açıklamasına, Nilüfer Belediye
Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş ile Genel Sekreter
Emre Karagöz, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Erkan Tekin Mutlu, Bursa
Tabip Odası Başkanı Tufan Kumaş, Doğader Başkanı Sedat Güler, Tarım Orkam Sen Bursa
Şube Başkanı Fikret Gizir, Bursa Barosu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail İşel, Türkiye
Ormancılar Derneği Bursa Temsilcisi Cemal Türeyen ile çevreciler katıldı.
Günümüzde yaklaşık 1 milyar 600 milyon insanın temiz suya ulaşmasında ciddi sorunlar
yaşadığını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, su kaynaklarının korunması,
tarımda vahşi sulamanın önüne geçilmesi ve sanayide kontrollü kullanımın yapılması
gerektiğine dikkat çekti. Başkan Erdem, “Temiz su kaynaklarımızdan biri olan Nilüfer Barajı,
risk altında. Sanayi ve tarım alanında suyun kontrollü kullanımının çok daha önemli olduğu
bir dönemdeyiz. Vatandaşlarımızın sadece musluktan akan suyun kontrolünü sağlaması
yetmez, birçok alanda yapmamız gereken çalışmalar olduğunu biliyoruz. İklim değişikliğinin
de buna ne denli etkisinin olduğu ortada. İklim krizinin dünyaya ve suya olan etkisinin
hatırlatılması, karbon salınımının azaltılmasına yönelik birçok çalışmanın yapılması
gerekiyor” diye konuştu.
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Erkan Tekin Mutlu da, TMMOB Bursa İl
Koordinasyon Kurulu, Bursa Barosu, TTB Bursa, Tabip Odası, Doğader, Ekoder, Tarım
Orkam Sen ve Türkiye Ormancılar Derneği’nin ortak bildirisini okudu. Canlı yaşamının odak
merkezi, doğa ve insanlığın en temel gereksinimlerinden biri olan suyun azalmakta olduğu ve
sağlıklı suya erişimin her geçen gün daha da zorlaştığının vurgulandığı bildiride, iklim
değişikliğinin, vahşi tüketimin ve su varlıklarının kirletilmesinin aynı şekilde devam etmesi
halinde, yakın gelecekte Türkiye’nin su fakiri bir ülke geleceğine dikkat çekildi.
Bildiride şu ifadelere de yer verildi: “Türkiye, tatlı su zengini bir ülke değildir. Kişi başına
ortalama bin 500 metreküp ile su azlığı yaşayan bir ülkedir. Nehirlerin, göllerin, sulak
alanların endüstriyel, evsel, tarımsal atıklarla kirletildiği, HES’lerce doğadan koparıldığı,
kurutularak yok edildiği, yeraltı ve yer üstü sularının sanayi tarafından sömürüldüğü, deşarj
ya da derin deşarjlarla kirletildiği hatta bir çok firma tarafından ticarileştirilerek satıldığı
gerçeklerine bir de İklim değişikliğini eklersek, ülkemizin hali hiç de iç açıcı değildir. Su
kıtlığının işaretlerini her yerde görmek mümkündür. Yeraltı sularının seviyeleri hızla
düşmekte, göller küçülmekte, sulak alanlar yok olmaktadır. Bugün burada, yani su seviyesinin
tehlike boyutunun da aşağısında olan barajlarımızdan biri olan Nilüfer Barajı’nda bu
açıklamaları yapıyor olmamız, kuraklığın fıtrat ya da kader olmadığını, doğal bir süreç
olmadığını vurgulamak içindir.”
Bursa’da suya dair yapılan yanlış uygulamaların acilen durdurulması gerektiğinin belirtildiği
açıklamada, Bursalılar’ın evlerinde kullandıkları musluklarından akan su tüketimine dikkat
çekmeden önce, suyu kirleterek ve hoyratça kullanarak kuraklığa neden olanlara dikkat
çekilmesi gerektiği vurgulandı. Yapılan ortak açıklamada, “Bursa’da suya dair yapılan yanlış
uygulamalar acilen durdurulmalıdır. Bursa’nın yaşam kaynaklarından alınarak şişelenen sular

kentimizin su döngüsünü bozmakta ve kuraklığa sebep olmaktadır. Tarım alanlarına doğru
yayılan imar planları ve sanayi alanları su kaynaklarımızı hem kirletmekte hem de yok
etmektedir. Siyasiler ve karar vericiler, fabrikalara kontrolsüz ve denetimsizce su sağlarken
yurttaşlara sağlıklı ve ulaşılabilir su sağlamak konusunda sessiz ve etkisiz kalmaktadır.
Yaşam için zorunlu olan, ekolojik sistemin bir parçası olan su, asla sadece bir enerji kaynağı
veya ticari bir mal olarak görülmemeli, sürdürülebilir bir su varlıkları yönetimi ile korunmalı,
savunulmalı ve doğru kullanılmalıdır. Temiz suya erişimin, sağlık ve tarım politikalarında da
bir karşılığı olmalıdır. Temiz suya erişemeyen nesillerin, hastalıklarla, sağlık alanındaki
maliyetlerle karşı karşıya geleceği, tarımın vahşi sulamalarla yapılmaması gerektiği,
ekosistemdeki diğer canlıların da temiz suya ihtiyaç duyduğu unutulmamalıdır” ifadelerine
yer verildi.

Bu Yazı İçin Ne Düşünüyorsun?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. ACIKLAMA 2 Kuruyan Nilüfer Barajı’nda su krizine karşı çağrıda bulundular için yorumda bulun

    Kuruyan Nilüfer Barajı’nda su krizine karşı çağrıda bulundular için henüz bir yorumda bulunulmamış! Hemen üst alanda bulunan formu kullanarak Kuruyan Nilüfer Barajı’nda su krizine karşı çağrıda bulundular için ilk yorumu yapabilirsin.