Yavuz ve Sinan…

Millet İttifakı ve özellikle ittifakın sol tarafı bir şeyi bugüne kadar bir türlü anlamadı, anlamıyor.

Ülkücüler, bazen geri çekilir oy vermez, bazen tepki verir ama sola oy vermez.

Ülkücü Hareketin çıkışı zaten CHP ve onun  zihniyetine karşı bir başkaldırı.

Pek tabiki bu ülkede hiçbir kavram bir siyasi partinin tekelinde olamaz.

Ayrıca;

Bir ideolojik akımın mensubu olan kişilerin de farklı partilerde köşe başı  tutması görülen ve zaman zaman da doğru olan bir yöntemdir.

Zamanın birinde bir siyasi parti yöneticisine sormuştuk.

Burada ne işiniz var siz başka bir ideolojiyi savunan birisiniz.

O da ben durmayayım da bunlardan biri mi dursun şeklinde yanıt vermişti.

Evet;

O isimlerden birisi tartışma götürmeksizin Yavuz Ağıralioğlu… 

Büyük Birlik Partisi’nde siyasete giren ve Muhsin Yazıcıoğlu ile kader birliği yaparak yıllarca siyaset yapan Ağıralioğlu, BBP kongresinde Mustafa Destici’ye kaybettikten sonra omurgasını milliyetçilerin oluşturduğu İYİP’in kuruluşunda yer aldı. 

Parti yönetiminde yer aldı İstanbul’dan milletvekili oldu.

Duruşu olan bir siyasetçi olan Ağıralioğlu, özellikle bölücü yıkıcılarla partisinin aynı cümlede bile anılmasından her zaman rahatsız oldu.

Onlarla işbirliğine tavizsiz karşı durdu.

Zaman zaman partisiyle ters düşen açıklamaları ile gündeme gelen Ağıralioğlu, önce parti sözcülüğünden alındı.

Ancak doğru bildiğini asla söylemekten geri kalmayan Ağıralioğlu, özellikle masa ile ilgili rahatsızlıklarını çeşitli platformlarda dile getirdi.

Yeşil Sol Parti’nin Kılıçdaroğlu’na desteğini açıklayıp aday göstermeyeceği açıklamasının ardından da sert bir açıklama ile partisinden istifa etti.

Sonrasında ne yapacağı nasıl davranacağı muhalefet tarafından merak edilen ancak Ülkücüler tarafından net olarak kestirilebilen Ağıralioğlu, aynı çizgisini sürdürdü. 

Bir sonraki seçimlerde ülkücüler tek çatı altında olacak ve seçime öyle girecek iddiasınının arkasında duran Ağıralioğlu, 14 Mkayıs’ta masanın hezimete uğramasının ardından CNNTürk televizyonunda Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtladı.

İbretlik mesajlar veren Ağıralioğlu, muhalefet kanadının daha başından nasıl kaybettiğini tane tane anlattı.

Ağıralioğlu, “Birinci turda kazanacağız dediniz tutmadı.

’58’le alırız, Tayyip Bey 42’yle mağlup olur.’ dediniz tutmadı.

‘Parlamento çoğunluğunu alırız.’ dediniz, tutmadı.

‘Birinci parti oluruz.’ dediniz tutmadı.

‘Başbakan oluruz.’ dediniz tutmadı.

‘300’ü geçeriz dediniz.’ tutmadı.

Efendim ‘Birinci tur hani zinhar ikiye kalmaz ama de ki kaldı ikinci turda bombalar patlar dediniz.’ tutmadı.

Seçimlerin nihayete ermesine 2 saat kala ‘kazandık’ dediniz tutmadı”.

Bununla da kalmadı Ağıralioğlu. Kemal Kılıçdaroğlu ve muhalefetin ikinci tur stratejisini de adeta bombaladı. 

Ağıralioğlu, “Allah’tan seçim iki tur.

Üçüncü tur olsa var ya evelallah.

Zannediyorum ki şöyle bir şey yapacaklar.

İslam İşbirliği Teşkilatına gidecek Kemal Bey elinde de halifelik sancağı olacak” ifadelerini kullandı.

Yani omurgasız siyasetinizle bu kadar olur bundan ileriye gitme şansınız yok demiş oldu.

Ağıralioğlu, “Milletin ümidi diye kurduğumuz masanın etrafında bir de masanın bir gizli gündeminin Kemal Bey’in adaylık hevesine kurban edildiğini düşünüyorum. 

Henüz milletin kendilerine ne kadar konuşma yetkisi verdiğini bilmediğimiz partilerin, eşit söz hakkıyla oturdukları masada Kemal Bey’in bizzat adaylık hevesini fark edip onu fırsata çevirdiklerini, bunun bir istişare değil aslında bunun süreç içerisinde bu hevesi yönetme arzusu olduğunu, bunun da aslında istişareyi bozan bir mahiyet arz ettiğini söyledim” sözleri ile sürece yönelik eleştirilerini aktarırken, bunlarda ne kadar haklı olduğunun da seçim sonuçlarıyla ortaya çıktığını vurguladı.

Terör ve terör örgütlerinin muhalefetle olan gönül bağına da atıfta bulunan Ağıralioğlu, “PKK’lıların ’15 Mayıs’ta Kandil’den zafer çığlıklarıyla iniyoruz.’, 

FETÖ’cülerin ‘Almanya’dan, İngiltere’den, Fransa’dan, Yunanistan’dan 15 Mayıs’ta valizimizi aldık geliyoruz.’ naralarına bu milletin duyarsızlık gördüğü andan itibaren vereceği refleksi 14 Mayıs’ta göreceksiniz dedim ben” diye konuştu. 

Ağıralioğlu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin lokomotif olduğu bir denklemde, Atatürk’ün partisinde, Kandil’den verilen onaya, Apo’nun tecrit şartlarının iyileştireceğine dair naralar atmalarına sessiz kalmanın, devletine parmak sallayan ve devletini yıkmak isteyenlere bu kadar müsamahakar davranmanın millet vicdanında mutlaka karşılık bulacağını ve bulduğunu söyledi.

Ağıralioğlu’nun muhalefete yönettiği eleştirilen bununla da kalmadı.

Ağıralioğlu, seçimden hemen bir gün sonra klasik bir ezber olduğunu belirterek, “YSK’nın önünde toplanıyoruz, oy çalındı. 

Millette artık şöyle bir duygu olmaya başladı.

Oyu bekleyemeyen bir muhalefet yarın memleketi nasıl bekleyecek?” sözleri ile muhalelif seçmenin nasıl aldatıldığını da net sözlerle ortaya koydu.

Ve aslında muhalefet kanadının neden kaybettiğini en iyi özetleyen cümlelerden birisini de ekledi,

 “9 kere yenilmiş bir adamın 10’uncu maçına kimse gitmez”. 

Bir yıl seçmeni yıpranmamış aday göstereceğiz diye oyalayıp 9 seçim kaybetmiş CHP’nin genel başkanının aday gösterilmesinin peşinen mağlubiyet olduğunu vurguladı.

Ağıralioğlu, ikinci turu Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara kezeneceğini da ekledi. 

Bu seçimin tartışmasız ana gündemi milliyetçi oylardı.

Hem Cumhur İttifakı hem Millet İttifakı hem de Ata ittifakı, ülkücülerin etkin olduğu bir sürece yaşattı.

Millet İttifakı’nda bu genel olarak olumsuz bir tablo ortaya çıkardı.

Ülkücüler burada HDP ve PKK etkisinden rahatsızlıklarını sık sık ortaya koyarken, seçmenleri de başka yöne doğru evrildi.

MHP ve BBP Cumhur İttifakı’nda net duruş sergilerken Ata ittifakı da Ülkücü bir ismi Sinan Oğan’ı aday gösterdi. 

Çok iyi bir sonuç olarak 5.2 oy alan Sinan bugün öğlen, kameralar karşısına geçerek ikinci turda kimi destekleyecek sorunun cevabını da verdi.

İkinci turda Recep Tayyip Erdoğan’dan yana olduğunu söyleyen Oğan, milli duruşunu bir kez daha ortaya koydu. 

Bu sonuç sadece sol tarafı şaşırtır.

Çünkü Muhafazakar ve Milliyetçi kanat bunun böyle olacağını zaten biliyordu.

Oğan ya tarafsız kalacak ya da Erdoğan’ı destekleyecekti. 

Tarafsız kalması çok da mantıklı olmayacağından, Cumhur İttifakı’nı desteklemiş olmak gelecekte de rol oynamak için doğru karar oldu.

Oğan, önümüzdeki süreçte önemli bir aktör olarak siyasette yer almayı sürdürecek. 

Bu Yazı İçin Ne Düşünüyorsun?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. ismail taştan güncel bursa 1 1 Yavuz ve Sinan… için yorumda bulun

    Yavuz ve Sinan… için henüz bir yorumda bulunulmamış! Hemen üst alanda bulunan formu kullanarak Yavuz ve Sinan… için ilk yorumu yapabilirsin.